Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin savaşta kaybettiği ilk gemi olan TCG Kocatepe’nin belgeseli, dün akşam Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nde izleyiciyle buluştu.

TCG Kocatepe Belgeseli’nin ilk gösterimine Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, gaziler, davetliler ve çeşitli kurum temsilcileri katıldı.

Etkinlikte Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yanı sıra belgeselin yönetmeni Vural Çavuşoğlu, Gazi Emekli Deniz Kurmay Yarbay Özhan Bakkalbaşıoğlu ve etkinliğe katkı koyan dernekler adına Cihangir Özyer birer konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Tatar’a plaket takdim edildi ve TCG Kocatepe gazileriyle anı fotoğrafı çekildi. Belgesel gösteriminin ardından “şilt takdimi” ile gece sona erdi.

97 dakikalık belgesel, Gazi Emekli Deniz Kurmay Yarbay Özhan Bakkalbaşıoğlu’nun kitabından esinlenerek, Çevre Film ve Değişim Medya yapımcılığında hazırlandı.

Filmin yapım süreci; Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, Poyraz Mavi Vatan, Kıbrıs Türk Mavi Vatan Derneği, Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı, KKTC Türk Devletleri Teşkilatı Derneği ve İŞAD’ın katkılarıyla yürütüldü.

“Şehitlerimizi ne unuturuz ne de unuttururuz”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaptığı konuşmada TCG Kocatepe’de şehit olan askerleri rahmetle andı. 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın zorlu şartlar altında büyük fedakârlıklarla gerçekleştirildiğini ifade eden Tatar, TCG Kocatepe’de yaşananların ise acı bir olay olduğunu söyledi.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51’inci yıl dönümünü hep birlikte andıklarını belirten Tatar, “Kıbrıs Barış Harekâtı bizim için bir dönüm noktasıydı. Kıbrıs Türkü yok edilmek isteniyordu. Harekâtla birlikte özgürlüğümüze kavuştuk” dedi.

Tatar, Kıbrıs’ın Rum-Yunan ikilisi tarafından “13’üncü ada” olarak Yunanistan’a bağlanmak istendiğini hatırlatarak, Türk ordusunun müdahalesiyle bu planın bozulduğunu vurguladı.

“Her şehit, bizim için özlemdir, değerdir. Şehitlerimizi ne unuturuz ne de unuttururuz” diyen Tatar, TCG Kocatepe Belgeseli’ne emeği geçenlere teşekkür etti.

“TCG Kocatepe Belgeseli, yaşanmış acıları anlatan bir yapım”

Etkinliğe katkı koyan dernekler adına konuşan Cihangir Özyer, 21 Temmuz 1974’te TCG Kocatepe’nin battığı gün dünyaya geldiğini belirtti. Geminin, bir koordinasyon hatası sonucu Türk savaş uçakları tarafından vurulduğunu söyleyen Özyer, bu olayın savunma sanayiinde bir dönüm noktası olduğunu ifade etti.

“Belki bu, Türkiye Cumhuriyeti için ASELSAN’dan başlayarak ikinci savunma sanayisinin başlangıcı oldu” diyen Özyer, Kıbrıs Türk halkının da bu alanda önemli adımlar attığını dile getirdi. TCG Kocatepe Belgeseli’nin bir avuç gönüllünün emeğiyle hazırlandığını vurgulayan Özyer, belgeselin yaşanmış acıları anlattığını söyledi.

“Bu belgesel, tarihe bir belge bırakıyor”

Belgeselin yönetmeni Vural Çavuşoğlu, dört yapımcı olarak projeye iki yıl önce başladıklarını belirtti. Belgeseli hazırlarken Gazi Emekli Deniz Kurmay Yarbay Özhan Bakkalbaşıoğlu’nun kitabından yararlandıklarını söyleyen Çavuşoğlu, “Tarihin doğru yazılmasına ve tarihe belge bırakmaya çok önem veriyoruz” dedi.

Belgesellerin ulusal kültürlerin ve tarihlerin dünyada tanıtımı açısından büyük bir araç olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, hedeflerinin TCG Kocatepe Belgeseli’ni sinemalarda, dijital platformlarda ve özel gösterimlerle ulusal ve uluslararası alana taşımak olduğunu kaydetti.

“20 Temmuz, büyük bir bayram”

Gazi Emekli Deniz Kurmay Yarbay Özhan Bakkalbaşıoğlu ise konuşmasında, 1960 Kuruluş Anlaşması gereği Türkiye’nin müdahale hakkını kullandığını ve Kıbrıs Türklerinin özgürlüğü ile barış için harekâta karar verildiğini söyledi.

TCG Kocatepe gemisinin, bir koordinasyon hatası sonucu Türk uçakları tarafından vurulduğunu belirten Bakkalbaşıoğlu, bu tür olayların savaşlarda yaşanabileceğini ifade etti.

“İlk olarak ASELSAN ile başlayan millî harp sanayimiz, dosta güven, düşmana ‘dikkat et’ seviyesine gelmiştir ve Mavi Vatan kavramı oluşmuştur” diyen Bakkalbaşıoğlu, 20 Temmuz’un Kıbrıs Türkü için büyük bir bayram olduğunu vurguladı.

Belgeselin yapımında emeği geçen üç yapımcıdan biri olduğunu belirten Bakkalbaşıoğlu, yaşananları gelecek nesillere aktarmanın önemine dikkat çekti