Prens William COP30 İklim Zirvesi’ne katılacak: Dünya liderlerini iklim eylemine çağırıyor

Brezilya’nın Belém şehrinde 6-7 Kasım 2025 tarihlerinde düzenlenecek COP30 Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi, küresel iklim mücadelesinde kritik bir dönemeç olarak öne çıkıyor. Zirveye katılacağını açıklayan Prens William, etkinliğin uluslararası görünürlüğünü artırmayı ve liderleri sera gazı emisyonlarını azaltma konusunda harekete geçirmeyi hedefliyor. Zirve sırasında Prens William, çevre alanında önemli ödüllerden biri olan Earthshot Ödülü’nü de takdim edecek.

Çevre uzmanları, Prens’in katılımının zirvenin zorlu müzakerelerine ivme kazandırabileceğini ve diğer liderleri taahhütlerde bulunmaya teşvik edebileceğini belirtiyor. Fakat Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın katılımı hâlâ belirsizliğini koruyor; bazı çevreler, siyasi riskler nedeniyle Starmer’ın gelmemesini önerse de, çevre liderleri onun varlığının bilim temelli politika yapımına olan güveni pekiştireceğini düşünüyor.

COP30, Paris Anlaşması’nda belirlenen küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlama hedefi doğrultusunda, ülkelerin yeni ulusal emisyon azaltım planlarını sunmalarını bekliyor. Şu ana kadar yalnızca 28 ülke planlarını açıklarken, büyük emisyon salıcıları olan Çin ve Avrupa Birliği gibi aktörler hâlâ taahhütlerini sunmadı.

Zirveye ev sahipliği yapacak Belém şehri, altyapı eksiklikleri ve yüksek konaklama maliyetleri gibi lojistik zorluklarla karşı karşıya. Şehirde yalnızca 18.000 otel odası bulunuyor ve etkinliğe katılması beklenen 45.000 katılımcı için ek çözümler gerekiyor. Brezilya hükümeti, iki yolcu gemisi kiralayarak 6.000 ek yatak sağlamayı planlıyor, ancak bu önlemler bile günlük harcırah limitlerini zorlayacak gibi görünüyor.

Türkiye de COP30’a aktif katılım gösterecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı öncülüğünde Türkiye delegasyonu, ulusal iklim planlarını sunacak ve sürdürülebilir enerji, karbon azaltımı ile çevresel iş birliği alanlarındaki projelerini uluslararası platformda paylaşacak. Türkiye’nin katılımı, bölgesel iş birliğini güçlendirme ve uluslararası iklim politikalarında etkin rol oynama çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

COP30’un başarısı, sembolik katılımların ötesinde somut taahhütler ve eylemlerle ölçülecek. Prens William’ın varlığı, küresel medyanın dikkatini zirveye çekmeye ve liderleri iklim eylemlerine ikna etmeye yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, katılımcı ülkelerin güncellenmiş ve iddialı ulusal planlarını sunma kararlılığı ve lojistik engellerin aşılması, zirvenin etkinliğini belirleyecek temel unsurlar arasında yer alıyor.

Önceki
Önceki

Öztürkler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tokel'i kabul etti

Sonraki
Sonraki

Diktatörlüğe direnişin sesi: Venezuela’lı María Corina Machado Nobel Barış Ödülü’nü kazandı