Copernicus uzmanına göre aşırı sıcaklarda yangınları kontrol altına almak zorlaşıyor
Avrupa Birliği'nin (AB) Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S) Müdür Yardımcısı Samantha Burgess, Avrupa'da yaşanan sıcak hava dalgasının yangın ve kuraklık riskini artırdığını belirterek bu dönemde yangınları sınırlamanın ve kontrol altında tutmanın zorlaştığını söyledi.
Burgess, Avrupa'da hakim sıcak hava dalgası ve yol açabileceği sorunlarla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Avrupa, son bir haftadır rekor seviyelere ulaşan kıtasal bir sıcak hava dalgası yaşıyor.” diyen Burgess, bunun üç farklı faktörün birleşiminden kaynaklandığını belirtti.
Burgess; atmosferdeki sera gazlarının rekor düzeydeki yoğunluğu, özellikle Batı Akdeniz başta olmak üzere çeşitli okyanus havzalarında kaydedilen deniz yüzeyi sıcaklıklarının rekor seviyelere ulaşması ve “ısı kubbesi” olarak bilinen engelleyici yüksek basınç sisteminin etkili olması gibi faktörlerin bu duruma yol açtığını ifade etti.
Bu sıcak hava dalgasının daha öncekilerden farklı yönleri de olduğunu vurgulayan Burgess, bu kapsamda Avrupa'da yılın bu zamanında beklenenden 5 ila 10 derece daha yüksek sıcaklıkların görüldüğünü söyledi.
Samantha Burgess, sıcak hava dalgasının coğrafi kapsamının güney İngiltere'den Yunanistan'a kadar uzanarak Avrupa'nın çoğunu kapsadığına da dikkati çekerek bunun, sıra dışı olduğunu dile getirdi.
Sıcak hava dalgasının temmuz sonu ile ağustos ortasına kadar olan dönemde görülmesinin beklendiğini kaydeden Burgess, haziran sonu, temmuz başında yaşanmasının da bir diğer olağan dışı durum olduğunu aktardı.
Burgess, sıcak hava dalgasının halihazırda doğuya doğru hareket etmeye başladığını; etkisinin devam etmesinin kuraklığı körüklediğini anlattı.
Copernicus İklim Değişikliği Servisi Müdür Yardımcısı Burgess, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sıcak hava dalgasının olduğu yerde, güneşten gelen ekstra radyasyondan ek ısı etkileri alıyoruz. Bundan dolayı da daha fazla kuraklık koşulları görüyoruz. Toprak nemi kuruyor, bu da bitkilerden ve yerden buharlaşma olmadığında daha sıcak hissedildiği anlamına geliyor. Ayrıca yangın riski de çok daha yüksek yani sıcak hava dalgalarıyla ilgili zorluk bu. Sıcak hava dalgasında hava ısınması genellikle meydana gelen ilk şeydir. Ancak daha sonra kuraklık ve yangın riski yüksek hava koşulları için bir tetikleyici ve risk olabilir."
- Yangınları sınırlamak ve kontrol altında tutmak zorlaşıyor
Bu sezon Avrupa'da yangınların görüldüğünü dile getiren Burgess, "Yangınları önceden tahmin etmek her zaman zordur çünkü sadece yangın riski yüksek hava koşullarına değil, aynı zamanda tutuşturacak bir faktör de gereklidir. Bir sigara izmariti, cam veya diğer yansıtıcı malzemeler tutuşmaya aracı olabilir." diye konuştu.
Burgess, "Avrupa'daki yaz mevsiminin ortalamadan daha sıcak geçmesi oldukça muhtemel görünüyor. Bu da yangın riskinin arttığı anlamına geliyor. Sıcak ve kuru koşullarla birlikte bitki örtüsü çok hızlı yanıyor. Bu da yangınları sınırlamak ve kontrol altında tutmak için kötü haber." değerlendirmesini yaptı.
- "Kaybedecek zamanımız yok" uyarısı
Paris İklim Anlaşması'nın küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlamayı hedeflediğini; bu sınır aşılırsa kuraklıklar, seller ve orman yangınlarının daha sık ve yıkıcı hale geleceğini vurgulayan Burgess, "Küresel ısınma seviyemiz 1,4 derecenin hemen altında yani sonuç olarak kaybedecek zamanımız yok ve mümkün olan en kısa sürede net sıfıra ulaşabilmek, emisyonlarımızı azaltabilmek ve iklimimizi mümkün olan en kısa sürede istikrara kavuşturabilmek için iddialı iklim eylemlerine ihtiyacımız var." dedi.