Erken tanı hayat kurtarır: KTTB’den kritik uyarı – katılım oranı %8’in bile altında
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) Genel Sekreteri Dr. Sinem Şığıt İkiz, meme kanseriyle mücadelede en güçlü silahın erken tanı olduğunu vurgulayarak, kapsayıcı, sürdürülebilir ve bilimsel kanıtlara dayalı tarama programlarının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında açıklama yapan İkiz, ülkede tarama programlarına katılım oranının yüzde 8 seviyesine dahi ulaşmadığını belirtti. “Eğer etkili bir tarama sistemi kurulmazsa, farkındalık ayı sembolik bir anlamın ötesine geçemez,” dedi.
“Erken tanı hem yaşam süresini hem yaşam kalitesini artırır”
Dr. İkiz, erken teşhisin tedavide belirleyici rol oynadığını belirtti:
“Meme kanseri taramasında altın standart yöntem mamografidir. Düzenli taramalar sayesinde kanser, henüz elle hissedilemeyecek kadar küçükken bile saptanabilir. Bu da hem yaşam süresini hem yaşam kalitesini belirgin şekilde artırır.”
Erken tanının, yalnızca tedavi başarısını değil, cerrahi müdahalelerin boyutunu da küçülttüğünü vurgulayan İkiz, “Daha sınırlı operasyonlar, hastaların hem fiziksel hem de psikolojik olarak daha hızlı iyileşmesini sağlar,” ifadelerini kullandı.
“Yüzde 8 katılım, toplum sağlığı açısından kabul edilemez”
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre başarılı bir tarama programının, toplumun en az %70’ine ulaşması gerektiğini hatırlatan İkiz, “Ülkemizde bu oran yüzde 8’in bile altında. Bu tablo, tarama programlarının yetersizliğini açıkça ortaya koyuyor,” dedi.
“Bilimsel planlama eksikliği süreci zayıflatıyor”
İkiz, toplum bazlı tarama programlarını yürütmekle yükümlü Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi’nin, halk sağlığı ya da koruyucu hekimlik alanında uzman bir hekim tarafından yönetilmemesinin ciddi bir eksiklik olduğunu dile getirdi.
“Bu durum, planlama süreçlerinin bilimsel temelden uzaklaşmasına ve etkili bir sistem kurulamamasına neden oluyor,” diyen İkiz, yönetim kadrolarında uzmanlık bilgisinin önemine dikkat çekti.
Sağlık Bakanlığı’na 5 Maddelik Çağrı
Dr. İkiz, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği adına Sağlık Bakanlığı’na şu çağrıları yaptı:
Mamografi tarama programları bilimsel veriler ışığında güncellenmeli ve yaygınlaştırılmalı.
Yalnızca cihaz alımıyla yetinilmemeli; teknisyen, radyolog ve yardımcı sağlık personeli sayısı artırılmalı.
Yoğun meme dokusuna sahip veya riskli gruplar için ultrason ve MR gibi ek yöntemler programa entegre edilmeli.
Farkındalık çalışmaları, yalnızca Ekim ayına sıkıştırılmamalı; yıl boyunca toplumun her kesimine ulaşacak biçimde sürdürülmeli.
Kapsayıcı ve toplumun ihtiyaçlarına uygun sağlık politikaları hayata geçirilmeli.