Taçoy: “Üçlü Görüşme bir kez daha göstermiştir ki, Kıbrıs’taki tarafların müzakere edecekleri bir konu veya bir zemin mevcut değildir”
Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Hasan Taçoy, New York’ta Kıbrıs konusunda gerçekleşen Üçlü Görüşme’yi yaptığı yazılı açıklama ile yorumladı.
Açıklamasının başında Kıbrıs’taki taraflar arasında mevcut bir müzakere zemini bulunmadığı vurgusu yapan Taçoy, bu durum karşısında mevcut gerçeklerin dikkate alınmasının çok daha yapıcı bir durum yaratacağını kaydetti.
İki devletli çözümün Kıbrıs’ın kaçınılmaz bir gerçeği olduğunu ifade eden Taçoy, bu gerçek ışığında iki tarafın her konuda işbirliğine gitmesinin mümkün olduğunu ve bu işbirliğinin Ada’nın geleceğini tesis edecek güçte olduğunu söyledi.
Taçoy açıklamasında şunları kaydetti:
“New York’ta gerçekleşen Üçlü Görüşme bir kez daha göstermiştir ki, Kıbrıs’taki tarafların müzakere edecekleri bir konu veya bir zemin mevcut değildir.
Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “Kıbrıs adasının geleceği iki devletin işbirliğiyle şekillenecek” sözleri üzerinde yaşadığımız adanın en somut gerçeğidir.
Geleceğe yönelik adımlar mutlaka mevcut gerçekler gözetilerek atılmalıdır. Bu, dünyamızın her coğrafyasında geçerli bir kuraldır ve bu kural bizim ülkemiz için de göz ardı edilmemelidir.
Kıbrıs’ta uzunca bir zamandır, müzakere edilmiş olan federasyon modeli bugün artık geçerliliğini yitirmiştir.
Bunun aksini söylemek sadece zaman kaybı değil, aynı zamanda insanların akıl sağlığı ile de dalga geçmek olur.
Bölgemizde ve dünyamızda gelişmekte olan durumlar neticesinde kurulacak olan yeni dengeleri hesaba katmadan, sırf bazı kesimlerin “romantik” duygularını tatmin etmek adına federasyon gibi geçerliliğini yitirmiş empoze modeller ile kaybedecek vaktimiz artık yoktur.
Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’ın ortaya koymuş olduğu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin de güçlü ve kararlı bir destek verdiği iki devletli model hem Kıbrıs’ta hem de bölgemizde tüm tarafların kazançlı çıkacağı bir politikadır.
Bu gerçekleri halkımızın gözünden kaçırmaya çalışarak sırf seçim kazanmak uğruna farklı modelleri dile getirenlerin hesapları kendi siyasi emelleri ile kısıtlıdır.
Kıbrıs’ta yaşayan her iki halkın da geleceği mevcut iki devletin her konuda yapacakları işbirliklerinden geçmektedir.
Geleceği bu çerçevede planlamak ve bu yönde adımlar atmak ülkesini seven her siyasetçinin vazgeçilmez görevidir.”