Yakın Doğu Üniversitesi’nde kadına şiddetle mücadele tartışıldı
Yakın Doğu Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” etkinliğinde bir araya gelen akademisyenler ve uzmanlar, gençlere ve kadınlara yönelik şiddetin farklı boyutlarına dikkat çekerek önemli mesajlar verdi.
Kadına yönelik şiddetin bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğuna dikkat çekmek amacıyla Yakın Doğu Üniversitesi’nde hafta boyunca özel etkinlikler düzenlenecek. “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” kapsamında düzenlenen etkinliklerin ilki, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü tarafından “Söyleyecek Sözümüz, Değiştirecek Gücümüz Var” sloganıyla gerçekleştirildi.
Etkinliğin moderatörlüğünü, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adile Öniz Özgören ile Toplumsal Cinsiyet Araştırma ve Uygulama Merkezi (TOCAM) Başkanı Doç. Dr. Ayça Atay üstlendi. Farklı disiplinlerden akademisyenleri ve alan uzmanlarını bir araya getiren etkinlik, kadına yönelik şiddetle mücadeleye dair çok yönlü bir perspektif sundu.
Yoğun katılımla gerçekleşen etkinliğin açılış konuşmasını; Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Filiz Yarıcı yaptı. Doç. Dr. Filiz Yarıcı, “Ebeler Kadın Haklarının Savunucusudur” başlıklı sunumunda ebelerin yalnızca doğum süreçlerinde değil, kadınların hayatının her döneminde hak savunucusu olduğunu vurguladı. “Kadın ve yenidoğan sağlığının iyileştirilmesi ve korunmasında, dolayısıyla toplum sağlığının güçlendirilmesinde önemli bir role sahip olan ebeler; kadınla en yoğun iletişim kuran ve ona en yakın duran sağlık profesyonelleridir” ifadelerini kullanan Doç. Dr. Filiz Yarıcı; kadına yönelik şiddetin tespiti, önlenmesi ve doğru yönlendirilmesinde ebelerin kritik bir rol üstlendiğini belirterek sağlık profesyonellerinin bu alandaki sorumluluğunun altını çizdi.
Etkinlikte konuşmacı olarak yer alan; Doğu Akdeniz Üniversitesi Kadın Araştırmaları ve Eğitim Merkezi Başkanı Doç. Dr. Süheyla Üçışık Erbilen ile Polis Genel Müdürlüğü Müfettişi Songül Aki Akten ise katılımcılarla dikkat çeken bilgiler paylaştı.
İlişkilerde tehlike sinyalleri ve kadınlar için hayati adımlar…
Doç. Dr. Süheyla Üçışık Erbilen “Flört Şiddeti” başlıklı sunumu ile özellikle gençler arasında giderek yaygınlaşan bu şiddet türünün çoğu zaman fark edilmeden ilerlediğine dikkat çekti.
Doç. Dr. Erbilen, flört şiddetinin yalnızca fiziksel değil; duygusal, dijital, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla da kendini gösterebildiğini vurguladı. Kıskançlığın sevgiyle karıştırılması, kontrol edici davranışların normalleşmesi, sosyal çevreden izole edilme, iletişim araçlarının izinsiz denetlenmesi gibi durumların tehlikeli sinyaller olduğunun altını çizdi. Bu nedenle gençlerin ilişkilerde sınır koyma, kendi haklarını bilme ve sağlıksız davranışları erken dönemde fark edebilme konusunda güçlendirilmesinin önemine değindi. Doç. Dr. Erbilen, eğitim kurumlarının, ailelerin ve toplumun bu konuda bilinçlenmesinin, flört şiddetinin önlenmesinde kritik bir etki yaratacağını ifade etti.
Polis Genel Müdürlüğü Müfettişi Songül Aki Akten, “Şiddete Uğradım, Ne Yapacağım?” başlıklı sunumunda, şiddete maruz kalan kadınların başvurabilecekleri yasal yolları ve güvenlik adımlarını kapsamlı bir şekilde aktardı. Akten; 155 Polis İmdat, Alo 183 Sosyal Destek ve Şiddetle Mücadele Hattı, savcılıklar, kadın sığınma evleri ve sosyal hizmet birimleri gibi başvuru noktalarını detaylı bir şekilde anlatarak, bu süreçlerin hiçbir koşulda zorlaştırılamayacağını vurguladı. Ayrıca, mağdurun korunmasının yasal bir zorunluluk olduğunu hatırlatarak, şiddete uğrayan herkesin güvenle başvuru yapabileceğini ifade etti.