Öztürkler:” Hristodulidis’in Türk yargısının kararları hakkındaki açıklaması, yargı bağımsızlığına ve halkımızın güvenliğine ciddi saygısızlık”
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı’nın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yargısının casusluk suçlamasıyla tutukladığı beş Kıbrıslı Rum hakkında verdiği kararı “yasa dışı, korsanca ve faşist” gibi ağır ve kabul edilemez ifadelerle eleştirmesinin hem yargı bağımsızlığına hem de KKTC halkının güvenliğine yönelik ciddi bir saygısızlık olduğunu vurguladı.
Öztürkler, “KKTC yargısı, uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleri doğrultusunda, somut delillere dayanarak kararlar almakta ve hukuk devleti ilkesine bağlı şekilde görevini sürdürmektedir. Bu süreci eleştirirken kullanılan sert ve yapıcı olmayan dil, karşılıklı anlayışı zedelemekte ve bölgedeki tansiyonu daha da yükseltmektedir.” ifadelerini kullandı.
Bu tür söylemlerin yalnızca hukuki süreci hedef alan bir propaganda girişimi değil; aynı zamanda Kıbrıslı Türkleri sindirme, korkutma ve KKTC yargısının itibarını zedeleme amacı taşıyan bilinçli bir tutum olduğunu vurgulayan Öztürkler, “ Ancak unutulmamalıdır ki, Kıbrıs Türk halkı geçmişte hiçbir tehdide boyun eğmemiştir; bugün de hiçbir baskı, suçlama ya da dayatma karşısında geri adım atmayacaktır.” dedi.
Rum liderin, yaşanan olayda asıl mağdurun Kıbrıslı Türkler olduğunu öne sürmesi ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı halkına karşı ilgisiz olmakla suçlamasının, gerçeklikten uzak ve siyasi etikle bağdaşmayan bir yaklaşım olduğunu söyleyen Öztürkler şöyle devam etti:
“Sayın Cumhurbaşkanımız Tatar, Kıbrıs Türk halkının haklarını ve çıkarlarını kararlılıkla savunmakta; toplumun güvenliği, huzuru ve adalet duygusunun güçlenmesi için gereken tüm adımları atmaktadır.
Rum Yönetimi’nin, vatandaşlarını hukuk dışı eylemlerden uzak durmaya teşvik etmesi gerekirken, yargı sürecini itibarsızlaştırmaya çalışması asla kabul edilemez.
Kıbrıs Türk halkı, kendi devletine, kurumlarına ve adalet sistemine güven duymaktadır. Bu güveni zedelemeye yönelik söylem ve davranışlara kimsenin hakkı yoktur.”